MENÜ
Anasayfa
Genel Bilgiler
Coğrafi Yapı
İklim
Tabiat
Muvasala
Kronoloji
Kültürel
=> Tarihi Eserler
=> Atasözleri
=> Bayramlar
=> Bilmeceler
=> Doğum ve Çocuk
=> Dualar - Beddualar
=> Düğün Adetleri
=> Evlerin Özellikleri
=> Folklor
=> Halk Hekimliği
=> Inanislar
=> Hikayeler
=> Maniler
=> Ninniler
=> Cenaze Adetleri
=> Sünnet
=> Yemekler
Misafir Defteri
İletişim
 

Hikayeler

MASALLAR


AKKULLU GENE
Dilkü,tosbağa,kene birlik olup soğan ekmege garar veriler ve ekiler. Soğan olunca, dilkü diyiki yüzi size , köki bana. Tosbağanan gene buna razi oliler. Yüzini yiyiler, satiler . Sonunda biti. Güzün dilki soğanın dibini çıharip oda yiyi , sati. Tosbağanan gene bahilerki zararlu çıhdiler.Çoh üzililer. Dilki bunlari tesellü içün diyiki gelin seneyede buğda ekek. Bu dafa yüzi bana dibi size olsun. Neyse dilkü ile gene razi oliler ve saneyede buğda ekiler.Dülkü ekin olunca yüzini alıp harmanli, buğdayi çıhari.Tosbağanan gene bahilerki gene aldandiler.Dilkünün üzerine gidiler.Dülki diyiki e biz ele anlaşmişdük.Şimdi niye ciğızlik edisiz. Ama isdisez size bi şans daha verem. Şu tepeye çıhah. Oradan kim önce goşup gelip bu buğdanın üzerine oturursa buğda onun olsun. Tosbağa razi olmi ama gene oni razi edi. Yarış başlayacaği zama gene bi sıçrayışda dilkünün guyruğuna giri. Dülki sevine sevine buğdanın yanına gidi. Tam oturacah ki gene bağiri, sışdim mi baban canına gah gah üzerimden ben senden önce geldim diyi.



Bacanak
Adam bacanağı ile otururken sormuş.
-Bacanah bu benim burnum çoh ahi.Nedendür acaba?
Bacanaği de demişki
-O senin igitligündendür.
Adam her burnu ahdigünde bacanağıne sorduğunda oda hep ayni şeyi sölimiş.Adam bacanaği ve gaynanasininde bulunduği bi toplum içinde gendünden emin bi şekilde bacanağına gene sormiş.
- Bacanah bu benim burnum çoh ahi.Nedendür acaba?
Bacanağide hemen demişki
- O senin itligündendür.

TERE GIZİ TERE
Padişahın oğlu her sabbah atinen dolaşmağa çihimiş. Yolunun üzerinde güççük bi tarlada pancar külbeleyen gızi gördiğinde Tere gızi ter nedisin diye onunla alay ederek hatir sorimiş.Gızda buna her zaman nedem işde tere oğlu tere mevlam seni bana vere diyimiş.Padişahın oğluda heç olacah şemi , ben seni heç alurmiyimdiye gızi azarlimiş. Gızda ben seni senden değül Allahdan isdim diyimiş.
Günün birinde dügün dernek gurulmiş padişahın oğli vezirin gızi ile evlenilermiş.Tere gızinin anası diyiki sitili al dügün evine get,artan yemeklerden topla getür. Tere gızi düğün evine gidi gelini merak edi görmege yanına gidi. Bahiki gelin ağli.Sorip örgeniki gız padişahın oğlu ile evlenmek isdemi.Başga bi sevdügi var.Tere gızından yardım ısdi.Diyiki gel elbiseleri değüşdürek , ben gaçam.Neyse tere gızi gabul edi.Gece gerdege giriler.Padiahın oğli hazinenin anahdarlarini goyacah emin bi yer bulami.Gelin diyiki Saçımın arasına düğle.Saçına düğli.Sabbah oli teregızi evine döni.
Padişahın oğli gene herzamanki gibi tarlanın yanundan geçerken tere gızına tahili tere gızi nedisin diyi.O da herzamanki gibi nedem işde tere oğlu tere mevlam seni bana vere diyi. Padişahın oğlu bu defa diyiki duymadinmi ben evlendüm, sen boşuna yalvarma diyi.Atini dehli tam bu sırada tere gızi bi feryat gopari diyiki başimi yılan sohdi yetişin. Padişahın oğli buni duyi aci yardım etmeğe gidi.Teregızinin saçına bahiki hazinenin anahdarları düğli.Tere gızine sori. Oda herşeyi anladi.
Diyiki sonunda gördünmü ben seni senden değül mevlamdan isdidim oda verdi işdeyiyiler içiler muratlarına geçiler.

DUZ GADAR
Bir varmiş, bir yohmuş. önce zaman içinde, halbur saman içinde... Pireler berber iken, deve tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken.
Tıngır elek, tıngır felek demişler, bu masalı şöyle anlatmişler.
Bir varmış, bir yohmuş, önce zamanda bir padişah ile bunun üç gızı varmış. Bi gün bu padişah gızlarını başına toplamış, beni ne gadar seversiniz? Demiş. En büyük gız dünyalar gadar, ortanca gızı kucak gadar, güççük gızı da duz gadar severim demiş.
Padişah güççük gızın cevabına çok sinirlenmiş, insan duz gadar sevilir mi demiş, ardından güççük gızını cellada teslim etmiş.
Cellat, gızı kesmek için dağa götürmüş. Gız cellada yalvarmış, sen de babasın, bana gıyma demiş. Cellat, gızın yalvarmalarına dayanamamış, onun yerine bir hayvan kesmiş, gızın köynegini kesilen hayvanın ganına bulayıp padişaha getirmiş.
Güççük gız yollara düşmüş. Az gitmiş, uz gitmiş, bir köye ulaşmış. Orada köyün zenginlerinden birine kul köle olmuş, büyümüş, çok güzel bir gız olmuş. Güzelliği ilden ile, dilden dile yayılmış, gısmet bu ya bir başka padişahın oğluyla evlenmiş.
Aradan bir hayli zaman geçmiş, başından geçenleri gocasına anlatmış, babamları yemeğe çağıralım demiş. Gocası da olur demiş. Gereken hazırlıklar yapılmış, padişah babası ziyafete çağrılmış.
Gızın padişah babası sölenen günde avanesiyle birlikte ziyafete gelmiş. Padişah ve beraberindekiler sofraya oturduğunda yemekler sırayla gelmeye başlamış. Ama gız, aşçısına bütün yemeklerin duzsuz olmasını tembih etmiş. Padişah hangi yemeğe saldırdıysa eli geri gitmiş, yemeklerin hiçbirini yiyememiş.
O sırada güççük gızı padişahın sofrasından ayağa fırlamış. Padişahım, duyduğuma göre sen güççük gızını seni duz gadar sevim dediği için öldürtmüşsün demiş. Padişahın söz söylemesine fırsat vermeden işte o güççük gız benim demiş ve bütün yemekleri duzsuz yaptırdım ki kıymetimi anlayasın sözlerini eklemiş.
Padişah yaptığından utanarak güççük gızının boynuna sarılmış, duzun ne gadar gıymetli olduğunu anlamış.
Onlar ermiş muradına, biz çıhah kerevetine
 

 

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol